9.22.2008

Cehennemde iki devre

Acıklı, yürek burkan ama aynı zamanda insanın gururunu okşayan bir hikaye. 1941 yılından. Futbolda kazanma duygusunun insanın kendi hayatını bile gözardı edebileceği bir gerçek olduğunun hikayesi.1941 yılında Alman ordusu Kiev'i işgal ettiğinde Dinamo Kiev takımının oyuncuları Kiev Fırınında çalışmaya başlıyorlar. Bunun üzerine Almanlar, Sovyet (Ukraynalı) oyunculara Zenith Stadı'nda antrenman yapabileceklerini bildiriyor ve Alman ordu takımıyla bir maç yapmalarını öneriyorlar. Kiev'liler takımlarının ismini "Start" koyarak 2 Haziran 1942 tarihinde Almanların karşısına çıkıyorlar. İlk yarıyı 2-1 önde kapattıklarında, bir Alman üst düzey subayı soyunma odasına inerek Ukraynalılara ikinci yarı kazanmamalarını emrediyor ve uymamaları halinde kurşuna dizilecekleri tehditini savuruyor. Start ikinci yarıya çıkıyor, tehditlere ve emirlere kulak asmayıp 2 gol daha atıyor ve maçı 4-1 kazanıyor. Almanların kiev'den sorumlu subayı Yüzbaşı General Eberhardt stadı terkediyor. Almanlar 17 Temmuz'da daha güçlü bir takımla Ukraynalıların önüne çıkıyor. 6-0 mağlup oluyorlar. Bunun üzerine daha da çıldıran Alman ordusu, Almanya'nın o zamanlar yenilmez ve en güçlü takımı olan Luftwaffe Flakelf'i Kiev'e davet ediyor. Start onları da 5-1'le dümdüz ediyor. Bunun üzerine Naiz ordusu Kiev'li oyunculara yenilmeleri için son bir şans veriyor. Üç gün sonra 9 Ağustos'ta maç bir daha oynanıyor, Ukraynalı gurur sahibi oyuncular Almanları yine dümdüz ediyor. Bunun üzerine Alman gizli polis teşkilatı "Gestapo" oyuncuların hepsini tutukluyor ve işkenceye tabi tutuyor. Takımın oyuncularından Mykola Korotkykh işkence sırasında hayatını kaybediyor. Geri kalanlar onbinlerce yahudinin katledildiği "Babi Yar" esir kampına gönderiliyor. 1943'te kampta çıkan isyan olaylarında Ivan Kuzmenko, Oleksey Klymenko kaleci Mykola Trusevich gibi oyuncular da hayatını kaybediyor. Takımdan sadece Makar Honcharenko, Fedir Tyutchev ve Mikhail Sviridovskiy bu katliamdan kurtuluyor. Kiev'de bugün bu oyuncular için bir anıt bulunuyor. Ayrıca "Két félidő a pokolban" (Cehennemde İki Devre) ve "Escape To Victory" (Zafere Kaçış) filmlerine de ilham kaynağı oluyor.Hep duyarız ya bazı futbolcuların ağzından "üzerimizde çok baskı vardı, zor maç olacak, biz de en az taraftarlar kadar üzüldük" diye. Yukarıdaki hikayeyi okusalar acaba ne hissederler diye düşünmüyor değil insan.

Hiç yorum yok: