1940’lardan ya da bilemedik 1950’lerden bir Fenerbahce tribunu resmi.Gunumuz sartlarini ele alarak, resme soylece ustunkoru bir bakmak, “Ne futbol maci mirim? Adeta bir acik hava tiyatro resitali” dedirtebilir insana. Zira elbise konusunda yuksek bir standart var. Pardesusu olmayan iceri alinmiyor ve fotr sapka bir zorunluluk olmasa da adab-i muaserettenmis havasi var. Hep beraber bir giyim magazasina gidilmis, oradan cikista maca gelinmis gibi.Resimde sadece iki tane bayan var. Bir tanesi en sag ust kosede, kendi soluna dogru bakan kivircik, uzun sacli bir sahis. Digeri de sagindaki Zekeriya Beyaz’a benzeyen abimizin hemen yanindaki gozluklu hanimefendi. Resim cekilirken objektife gulenler, istifini bozmayanlar, kasilanlar girla bir tribun. Tam da Nebil Ozgenturk’un “O anlar…”ina gidecek bir resim aslinda ama program yetmez bu resmi anlatmaya. Her noktasi, insani “Ben ayri hikayeyim” diye bagiriyor.En ilginci ise karenin icindeki cocuklar aslinda. En onde, demirlere yaslanmis olani “buyumus de geri kuculmemis” kivaminda. Pardesu kemeri belini iyice dugumlemis. Kulaklar fora… Onun hemen iki uzerindeki kucuk arkadas “Ya Fotr Sapka, Ya Hic” kuralini kapsonla bozmus. Resim mesim umurunda degil, ya karsi tribunu ya da sahayi kesiyor.Sol kenar ortada, bekci kasketi gibi bir baslikla ucuncu cocuk. Boyu yetmeyecek sanip, yukari dogru gerilmis. “Ne ayak lan bu fotografci?” dermis gibi.O yillara dair bildiklerimiz, naifligin “Atesli Taraftar” olmaya engel olmadigini anlatir bize. Hem de naifligi elden birakmadan ama en uc orneklerle. Simdi boyle “Kis ayinda balo yolunda” gibi duzgun gozuken insanlarin, mac baslayinca sevdalarini en siddetli sekilde gostermelerini canli izlemek ilginc olurdu.Simdinin kombineli, karton saksakli, poset cekirdekli, surekli cep telefonu mesajli sozde taraftar ozde seyircilerini; bu abilerin yanina koyup, “Kendi takiminizi bile yuhluyorsunuz. Yarim asir onceki bu abilerinizin yarisi olamadiniz” diyip, islak odunla girismek gerek.9.22.2008
Tezahurat buyrun,muhterem
1940’lardan ya da bilemedik 1950’lerden bir Fenerbahce tribunu resmi.Gunumuz sartlarini ele alarak, resme soylece ustunkoru bir bakmak, “Ne futbol maci mirim? Adeta bir acik hava tiyatro resitali” dedirtebilir insana. Zira elbise konusunda yuksek bir standart var. Pardesusu olmayan iceri alinmiyor ve fotr sapka bir zorunluluk olmasa da adab-i muaserettenmis havasi var. Hep beraber bir giyim magazasina gidilmis, oradan cikista maca gelinmis gibi.Resimde sadece iki tane bayan var. Bir tanesi en sag ust kosede, kendi soluna dogru bakan kivircik, uzun sacli bir sahis. Digeri de sagindaki Zekeriya Beyaz’a benzeyen abimizin hemen yanindaki gozluklu hanimefendi. Resim cekilirken objektife gulenler, istifini bozmayanlar, kasilanlar girla bir tribun. Tam da Nebil Ozgenturk’un “O anlar…”ina gidecek bir resim aslinda ama program yetmez bu resmi anlatmaya. Her noktasi, insani “Ben ayri hikayeyim” diye bagiriyor.En ilginci ise karenin icindeki cocuklar aslinda. En onde, demirlere yaslanmis olani “buyumus de geri kuculmemis” kivaminda. Pardesu kemeri belini iyice dugumlemis. Kulaklar fora… Onun hemen iki uzerindeki kucuk arkadas “Ya Fotr Sapka, Ya Hic” kuralini kapsonla bozmus. Resim mesim umurunda degil, ya karsi tribunu ya da sahayi kesiyor.Sol kenar ortada, bekci kasketi gibi bir baslikla ucuncu cocuk. Boyu yetmeyecek sanip, yukari dogru gerilmis. “Ne ayak lan bu fotografci?” dermis gibi.O yillara dair bildiklerimiz, naifligin “Atesli Taraftar” olmaya engel olmadigini anlatir bize. Hem de naifligi elden birakmadan ama en uc orneklerle. Simdi boyle “Kis ayinda balo yolunda” gibi duzgun gozuken insanlarin, mac baslayinca sevdalarini en siddetli sekilde gostermelerini canli izlemek ilginc olurdu.Simdinin kombineli, karton saksakli, poset cekirdekli, surekli cep telefonu mesajli sozde taraftar ozde seyircilerini; bu abilerin yanina koyup, “Kendi takiminizi bile yuhluyorsunuz. Yarim asir onceki bu abilerinizin yarisi olamadiniz” diyip, islak odunla girismek gerek.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder